Yüklenicinin Eseri Teslim Borcu ve İş Sahibinin Muayene ve İhbar Yükümlülüğü
Eser sözleşmeleri, yüklenicinin bir “eser” meydana getirmeyi, iş sahibinin ise bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, günlük hayatta ve ticari ilişkilerde sıkça karşılaşılan bir sözleşme türüdür. İnşaat sözleşmelerinden, bir web sitesi tasarımına, mobilya imalatından, bir makinenin onarımına kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Bu sözleşme türünde tarafların en temel borçlarından olan eseri teslim borcu ile buna karşılık gelen muayene ve ihbar yükümlülüğü, sözleşmenin sorunsuz bir şekilde tamamlanması ve olası uyuşmazlıkların önlenmesi açısından kritik bir role sahiptir. Bu yazımızda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde bu karşılıklı yükümlülükleri ve hukuki sonuçlarını inceleyeceğiz.
Yüklenicinin Eseri Teslim Borcu Nedir?
Eser sözleşmesinde yüklenicinin (müteahhit, usta, yazılımcı vb.) en temel ve asli borcu, anlaşılan eseri sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun olarak tamamlayarak iş sahibine teslim etmektir. Teslim, eserin tamamlanmış halinin iş sahibinin fiili hakimiyetine ve zilyetliğine geçirilmesi anlamına gelir. Eserin tamamlanmış sayılabilmesi için, sözleşmede kararlaştırılan tüm niteliklere sahip olması ve iş sahibinin ondan beklediği faydayı sağlayacak durumda olması gerekir.
Teslim borcu, sadece eserin fiziken verilmesini değil, aynı zamanda eserin ayıpsız olarak teslim edilmesini de kapsar. Ayıp, eserde sözleşmede kararlaştırılan niteliklerin veya dürüstlük kuralı gereği bulunması gereken özelliklerin bulunmaması durumudur.
Teslimin Hukuki Sonuçları
Eserin iş sahibine teslim edilmesiyle birlikte birçok önemli hukuki sonuç doğar:
- İş Sahibinin Bedel Ödeme Borcu Muaccel Olur: Kural olarak, iş sahibinin ücret ödeme borcu, eserin teslimi ile birlikte ödenir hale gelir (muaccel olur).
- Hasar Sorumluluğu İş Sahibine Geçer: Eserin teslimine kadar, esere gelecek zararlardan (yangın, sel, hırsızlık vb.) kural olarak yüklenici sorumludur. Teslimle birlikte bu sorumluluk iş sahibine geçer.
- Zamanaşımı Süreleri İşlemeye Başlar: Ayıba dayalı hakların kullanılması için kanunda öngörülen zamanaşımı süreleri, eserin teslim tarihinden itibaren işlemeye başlar.
- İş Sahibinin Muayene ve İhbar Yükümlülüğü Doğar: Teslim, iş sahibine eseri kontrol etme ve varsa ayıpları bildirme külfeti yükler.
İş Sahibinin Muayene ve İhbar Yükümlülüğü
Eserin teslim alınmasıyla birlikte iş sahibinin de aktif bir rol üstlenmesi ve belirli yükümlülükleri yerine getirmesi gerekir. Türk Borçlar Kanunu’nun 474. maddesi, iş sahibine “eseri gözden geçirme” ve “ayıpları bildirme” yükümlülüğü getirmiştir. Bu yükümlülüklerin zamanında ve usulüne uygun yerine getirilmemesi, iş sahibinin ayıba dayalı haklarını kaybetmesine neden olabilir.
Gözden Geçirme (Muayene) Yükümlülüğü
İş sahibi, eserin teslim alınmasından sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve muayene etmek zorundadır. Bu süre, yapılacak eserin niteliğine göre değişir. Örneğin, bir apartman dairesinin tesliminde yapılacak muayene ile bir terzinin diktiği takım elbisenin muayenesi için gereken süre farklı olacaktır. İş sahibi, bu muayeneyi bizzat yapabileceği gibi, bir uzman aracılığıyla da yaptırabilir.
Ayıpları Bildirme (İhbar) Yükümlülüğü
Muayene sonucunda eğer eserde bir ayıp tespit edilirse, iş sahibi bu durumu gecikmeksizin yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirime “ihbar” denir. İhbarın amacı, yükleniciye ayıbı inceleme, iddialara cevap verme ve belki de ayıbı giderme fırsatı tanımaktır. İhbarın belirli bir şekil şartı olmasa da, ispat kolaylığı açısından noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü mektupla yazılı olarak yapılması şiddetle tavsiye edilir.
Açık Ayıp – Gizli Ayıp Ayrımı ve Sonuçları
Ayıplar, niteliklerine göre ikiye ayrılır ve bu ayrım, ihbar süreleri açısından büyük önem taşır:
- Açık Ayıplar: Eserin teslim alınmasıyla birlikte, makul bir gözden geçirme ile ilk bakışta fark edilebilen ayıplardır. (Örn: Kırık bir cam, hatalı boya, eksik bir kapı kolu). Açık ayıpların, eserin teslim alınmasından sonra işlerin olağan akışına göre makul bir sürede derhal bildirilmesi gerekir. Bu süre içinde bildirilmeyen açık ayıplar için iş sahibi, eseri zımnen (örtülü olarak) kabul etmiş sayılır ve bu ayıplara dayalı haklarını (ücretsiz onarım, bedel indirimi, sözleşmeden dönme) kaybeder.
- Gizli Ayıplar: İlk muayene ile anlaşılamayan, ancak eserin kullanılmasıyla veya zamanla ortaya çıkan ayıplardır. (Örn: Binanın temelindeki bir su yalıtım sorunu, kış gelince ortaya çıkan bir çatı akması). Gizli ayıplar, ortaya çıkar çıkmaz derhal yükleniciye bildirilmelidir. Bu bildirim yapılmazsa, bu ayıplar için de haklar kaybedilir.
Sıkça Sorulan Sorular
1. Eseri teslim aldım ancak hiçbir kontrol yapmadım. Bir ay sonra duvarda çatlak fark ettim. Hakkım var mı? Bu durum, ayıbın niteliğine bağlıdır. Eğer duvardaki çatlak, teslim anında yapılacak basit bir kontrolle görülebilecek nitelikte bir “açık ayıp” ise, bir ay gibi bir süre sonra yapılan bildirim geçersiz sayılacak ve eseri ayıplarıyla kabul etmiş sayılırsınız. Ancak çatlak, binanın oturması gibi zamanla ortaya çıkan ve başlangıçta anlaşılamayan bir “gizli ayıp” ise, bu ayıbı fark ettiğiniz anda derhal bildirimde bulunarak haklarınızı kullanabilirsiniz.
2. Ayıp ihbarını telefonla veya sözlü olarak yapmam yeterli midir? Kanunen sözlü ihbar da geçerli sayılabilir. Ancak olası bir uyuşmazlık durumunda, ihbarı zamanında ve usulüne uygun yaptığınızı ispat etme yükümlülüğü size ait olacaktır. Sözlü bir ihbarı ispat etmek son derece zordur. Bu nedenle, hak kaybı yaşamamak için ayıp ihbarının mutlaka yazılı olarak (noter ihtarnamesi, iadeli taahhütlü posta, e-posta vb.) yapılması en güvenli yoldur.
3. Yüklenici ayıbı kabul etmiyor ve onarmıyorsa ne yapmalıyım? Yükleniciye usulüne uygun bir şekilde ayıp ihbarında bulunmanıza rağmen yüklenici sorumluluğunu kabul etmiyor veya ayıbı gidermiyorsa, Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesi size seçimlik haklar tanır:
- Eseri alıkoyup, ayıbın ücretsiz onarılmasını isteme,
- Eseri alıkoyup, ayıp oranında bedelden indirim talep etme,
- Aşırı bir masrafı gerektirmiyorsa, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eseri başkasına tamir ettirme,
- Eğer ayıp eserin kullanım amacını ortadan kaldıracak kadar önemliyse, sözleşmeden dönme (sözleşmeyi feshetme). Bu haklarınızı kullanmak için bir avukat aracılığıyla dava açmanız gerekebilir.