Şirket Kuruluşu, Birleşme ve Devralmalar (M&A): Süreç Boyunca İhtiyaç Duyacağınız Hukuki Rehber
Ticari hayatın dinamizmi içinde şirketler doğar, büyür ve stratejik hedefleri doğrultusunda yapısal değişikliklere giderler. Bu döngünün en başında şirket kuruluşu, büyüme ve pazar payını artırma stratejilerinin zirvesinde ise şirket birleşme ve devralmaları (M&A – Mergers and Acquisitions) yer alır. Her iki süreç de firmaların geleceği için atılan kritik adımlar olup, sağlam hukuki temeller üzerine inşa edilmediklerinde ciddi riskler barındırırlar. Bu rehberde, bir şirketin kuruluşundan, sektördeki konumunu güçlendirecek bir birleşme veya devralma sürecine kadar olan yolculukta ihtiyaç duyacağınız temel hukuki adımları ve dikkat edilmesi gerekenleri ele alacağız.
Adım Adım Şirket Kuruluşu: Fikirden Tüzel Kişiliğe
Bir iş fikrini hayata geçirmenin ilk resmi adımı, doğru hukuki yapıda bir şirket kurmaktır. Türkiye’de en yaygın olarak tercih edilen sermaye şirketi türleri Limited Şirket (Ltd. Şti.) ve Anonim Şirket’tir (A.Ş.). Seçim, genellikle ortaklık yapısı, sermaye gereksinimleri ve gelecek hedeflerine göre şekillenir.
1. Şirket Ana Sözleşmesinin Hazırlanması
Şirket kuruluş sürecinin temeli ve anayasası, ana sözleşmedir. Bu metin, şirketin ticari unvanından faaliyet konusuna, sermaye yapısından ortakların hak ve borçlarına, yönetim organlarından kâr dağıtım esaslarına kadar şirketin tüm temel kurallarını içerir. Hazır şablonlar yerine, şirketin spesifik ihtiyaçlarına ve hedeflerine uygun, gelecekteki olası uyuşmazlıkları öngörerek hazırlanan bir ana sözleşme, ileride yaşanabilecek birçok hukuki sorunun önüne geçer.
2. Tescil ve İlan Süreçleri
Ana sözleşme, kurucular tarafından imzalandıktan ve noter onayı yapıldıktan sonra, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne tescil ettirilir. Tescil ile birlikte şirket, tüzel kişilik kazanır ve hukuken “doğmuş” olur. Tescilin ardından şirket bilgileri Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilerek kamuoyuna duyurulur. Bu süreçte potansiyel vergi kimlik numarası alınması, bankada sermaye blokaj işlemlerinin yapılması gibi teknik adımlar da hukuki danışmanlık eşliğinde yürütülür.
3. Yasal Defterlerin Tasdiki ve Vergi Dairesi Kaydı
Tescil işlemi tamamlandıktan sonra, şirketin ticari faaliyetlerinde kullanmakla yükümlü olduğu yevmiye defteri, defter-i kebir gibi yasal defterlerin notere tasdik ettirilmesi gerekir. Ardından, ilgili vergi dairesine bildirimde bulunularak şirketin vergi mükellefiyeti tesis edilir. Bu adımların tamamlanmasıyla şirket, fatura kesebilir ve ticari faaliyetlerine resmen başlayabilir hale gelir.
Birleşme ve Devralmalar (M&A): Stratejik Büyümenin Hukuki Yol Haritası
Birleşme ve devralmalar, şirketlerin pazar payını artırmak, yeni teknolojilere ulaşmak, rekabet avantajı sağlamak veya operasyonel verimlilik yaratmak amacıyla başvurdukları en önemli stratejik araçlardır. Ancak bu süreç, finansal ve operasyonel karmaşıklığının yanı sıra, yoğun bir hukuki çalışma ve dikkat gerektirir.
1. Hukuki Durum Tespiti (Due Diligence)
Devralma sürecinin belki de en kritik aşaması, hedef şirketin A’dan Z’ye incelendiği hukuki durum tespiti (Due Diligence) sürecidir. Bu aşamada alıcı tarafın avukatları, hedef şirketin;
- Kuruluş ve ortaklık yapısını,
- Tüm önemli ticari sözleşmelerini (tedarik, distribütörlük, kira vb.),
- Fikri mülkiyet haklarını (marka, patent),
- Çalışanları ile olan iş sözleşmelerini ve olası iş davalarını,
- Mevcut ve potansiyel davalarını,
- Gerekli tüm ruhsat ve izinlerini inceler. Bu inceleme, hedef şirketin “gizli” risklerini ve borçlarını ortaya çıkararak, alıcının ne satın aldığını tam olarak anlamasını ve devralma bedelini doğru belirlemesini sağlar.
2. Hisse Devir Sözleşmesinin (SPA) Müzakeresi ve İmzalanması
Due diligence sürecinden elde edilen bulgular ışığında, taraflar arasındaki en önemli belge olan Hisse Devir Sözleşmesi (Share Purchase Agreement – SPA) müzakere edilir. Bu sözleşme;
- Devre konu hisselerin tanımını ve devir bedelini,
- Ödeme takvimini ve şartlarını,
- Satıcının alıcıya verdiği beyan ve tekeffülleri (şirketin durumu hakkında garanti beyanları),
- Kapanış öncesi ve sonrası yükümlülükleri,
- Rekabet etmeme ve gizlilik gibi ek taahhütleri,
- Olası uyuşmazlıkların çözüm yollarını detaylı olarak düzenler. Sözleşmenin her bir maddesi, tarafların risklerini yönetmek adına büyük bir titizlikle hazırlanmalıdır.
3. Rekabet Kurumu İzni ve Kapanış (Closing) İşlemleri
Belirli ciro eşiklerini aşan birleşme ve devralma işlemleri için, işlemin tamamlanmasından önce Rekabet Kurumu’ndan izin alınması zorunludur. İzin alınmadan gerçekleştirilen işlemler geçersiz sayılabileceği gibi, taraflara yüksek idari para cezaları uygulanabilir. Gerekli tüm yasal izinler alındıktan ve sözleşmedeki diğer “kapanış” ön şartları yerine getirildikten sonra, hisse devir bedelinin ödenmesi ve hisselerin alıcı adına pay defterine kaydedilmesi gibi işlemlerle süreç hukuken tamamlanır.
Sıkça Sorulan Sorular
1. Limited Şirket mi, Anonim Şirket mi kurmalıyım? Temel fark nedir? En temel fark, ortakların sorumluluğu ve hisse devri kolaylığındadır. Limited şirkette ortaklar, şirketin kamu borçlarından (SGK, vergi) kendi mal varlıklarıyla da sorumlu olabilirken, anonim şirkette kural olarak sorumluluk taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Ayrıca, anonim şirket hisselerinin (paylarının) devri, noter işlemi gerektirmeden daha kolay ve masrafsız bir şekilde yapılabilir. Bu nedenle, gelecekte yatırımcı almayı veya hisse devri yapmayı planlayan girişimler için genellikle anonim şirket daha esnek bir yapı sunar.
2. Bir şirketi devralırken en büyük hukuki risk nedir? En büyük hukuki risk, “beklenmedik borçlarla” karşılaşmaktır. Hukuki durum tespiti (due diligence) sürecinde gözden kaçan veya satıcı tarafından gizlenen bir vergi borcu, önemli bir dava veya yüksek bir tazminat, devir sonrasında tamamen alıcının sorumluluğuna geçer. Bu riski en aza indirmek için kapsamlı bir due diligence süreci yürütmek ve Hisse Devir Sözleşmesi’ne, satıcının bu tür risklere karşı alıcıyı tazmin edeceğine dair güçlü “beyan ve tekeffül” maddeleri ekletmek hayati öneme sahiptir.
3. Birleşme ve devralma aynı şey midir? Hukuken ve teknik olarak farklıdırlar. Birleşme (Merger), iki veya daha fazla şirketin tek bir çatı altında birleşerek yeni bir şirket oluşturması veya bir şirketin diğerinin bünyesine katılmasıdır. Taraflar genellikle daha eşittir. Devralma (Acquisition) ise, bir şirketin diğer bir şirketin hisselerinin çoğunluğunu satın alarak onun kontrolünü ele geçirmesidir. Devralan ve devralınan şirketler hukuken varlıklarını sürdürmeye devam edebilirler, ancak kontrol tek bir elde toplanır. Günlük dilde bu iki terim sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da, hukuki süreçleri ve sonuçları farklılık gösterir.