Ticari Alacakların Tahsili: İcra Takibi Başlatmadan Önce ve Sonra Bilinmesi Gerekenler
Ticari hayatın en temel unsurlarından biri olan alacak-verecek ilişkisi, zamanında ve sorunsuz tahsilat yapıldığında işletmelerin nakit akışını ve sağlığını korur. Ancak vadesi geldiği halde ödenmeyen ticari alacaklar, şirketler için ciddi bir yük ve risk unsuru haline gelebilir. Türk hukuk sistemi, ticari alacakların tahsili için etkin ve hızlı yollar sunmaktadır. Bu sürecin en önemli aracı ise icra takibi sistemidir. Bu yazımızda, bir ticari alacağın tahsili için icra takibi başlatmadan önce atılması gereken zorunlu adımları ve takip başladıktan sonraki süreci detaylı bir şekilde ele alacağız.
İcra Takibi Öncesi Zorunlu Adım: Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk
7155 sayılı Kanun ile Türk hukuk sistemine getirilen en önemli yeniliklerden biri, ticari davalar için arabuluculuğun “dava şartı” haline getirilmesidir. Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak veya tazminat taleplerini içeren ticari davalarda, mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurmak zorunludur.
Peki bu durum, doğrudan icra takibini etkiler mi? Cevap, sürecin nasıl ilerleyeceğine bağlıdır.
- Doğrudan İlamsız İcra Takibi: Alacaklı, herhangi bir mahkeme kararına ihtiyaç duymadan, doğrudan icra dairesine başvurarak borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatabilir. Bu aşamada arabulucuya gitme zorunluluğu yoktur.
- Takibe İtiraz Halinde: Ancak borçlu, icra dairesinden kendisine gönderilen ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz ederse, takip durur. Alacaklının duran bu takibe devam edebilmesi için mahkemede “itirazın iptali” davası açması gerekir. İşte bu itirazın iptali davası, bir ticari dava niteliğinde olduğundan, bu davayı açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur.
Kısacası, arabuluculuk, borçlu itiraz etmediği sürece bir zorunluluk değildir. Ancak itiraz olasılığına karşı, sürecin ayrılmaz bir parçası olarak görülmelidir. Arabuluculuk sürecini tamamlamadan açılan itirazın iptali davası, mahkeme tarafından usulden reddedilecektir.
İcra Takibi Türleri ve Sürecin Başlatılması
Ticari alacakların tahsilinde en sık başvurulan iki temel takip yolu bulunmaktadır: İlamsız İcra Takibi ve İlamlı İcra Takibi.
- İlamsız İcra Takibi (Genel Haciz Yolu): Alacaklının elinde bir mahkeme kararı (ilam) veya ilam niteliğinde bir belge (çek, poliçe, bono, noter senedi vb.) olmadan, doğrudan icra dairesine başvurarak başlatabildiği en yaygın takip türüdür. Alacaklı, alacağını ispatlayan bir fatura, sözleşme veya cari hesap ekstresi gibi belgelerle icra dairesine başvurur.
- Süreç: İcra dairesi, borçluya bir ödeme emri gönderir.
- Borçlunun Seçenekleri: Ödeme emrini tebliğ alan borçlunun 3 seçeneği vardır:
- 7 gün içinde borcu ödemek: Bu durumda takip sona erer.
- 7 gün içinde borca itiraz etmek: Borçlu, icra dairesine vereceği bir dilekçe ile borcun tamamına veya bir kısmına ya da imzaya itiraz edebilir. İtiraz ile birlikte takip otomatik olarak durur.
- 7 gün içinde mal beyanında bulunmak: Borcu kabul edip ödeyemeyecek durumdaysa mal beyanında bulunmalıdır.
- İlamlı İcra Takibi: Alacaklının elinde bir mahkeme kararının (ilam) bulunması durumunda başvurulan yoldur. Örneğin, itirazın iptali davası sonucunda alınan lehe karar bir ilamdır. Bu takip yolunda borçlunun borca itiraz etme hakkı yoktur, çünkü borç zaten bir mahkeme kararıyla sabit hale gelmiştir.
Borçlunun İtirazı ve Sonrası: İtirazın İptali Davası
İlamsız takibe karşı borçlunun itiraz etmesi, alacaklının önündeki en büyük engeldir. Ancak bu, sürecin sonu değildir. Takibin durması üzerine alacaklı, alacağını ispat etmek ve takibe devam edebilmek için hukuki adımlar atmalıdır.
İtirazın İptali Davası
Alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde, görevli ve yetkili mahkemede (ticari uyuşmazlıklar için Asliye Ticaret Mahkemesi) “itirazın iptali davası” açmalıdır. Bu davada alacaklı, borç ilişkisinin varlığını ve alacağının miktarını genel hükümlere göre (sözleşme, fatura, ticari defterler, tanık, yemin vb. delillerle) ispat etmekle yükümlüdür.
Davanın Sonuçları ve İcra İnkar Tazminatı
Mahkeme, yaptığı yargılama sonucunda alacaklıyı haklı bulursa, borçlunun itirazının iptaline karar verir. Bu karar ile birlikte duran icra takibi kesinleşir ve alacaklı haciz işlemlerine devam edebilir.
Daha da önemlisi, mahkeme, belirli şartların varlığı halinde borçluyu icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edebilir.
- Şartları: Alacaklının talebi, borçlunun itirazında haksız olması ve borcun likit (hesaplanabilir, belirli) olması gerekir.
- Miktarı: Bu tazminat, reddedilen veya iptal edilen alacak tutarının yüzde yirmisinden (%20) az olamaz. İcra inkar tazminatı, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçluya karşı getirilmiş ciddi bir yaptırımdır.
Sıkça Sorulan Sorular
1. Elimde sadece bir fatura var. Faturaya dayalı olarak icra takibi başlatabilir miyim? Evet, başlatabilirsiniz. Tek başına fatura, ilamsız icra takibi başlatmak için yeterli bir belgedir. Ancak, faturanın borçluya tebliğ edilmiş olması ve borçlunun yasal süresi içinde faturanın içeriğine itiraz etmemiş olması, olası bir itirazın iptali davasında sizin lehinize çok güçlü bir delil teşkil edecektir.
2. Borçlu, icra takibine itiraz etti. Dava açmak yerine başka bir yol var mı? Evet. İtirazın iptali davası açmak yerine, eğer şartları varsa, alacaklı “itirazın kaldırılması” yoluna da başvurabilir. Bu yol, dava yoluna göre daha hızlıdır ancak sadece alacaklının elinde İcra ve İflas Kanunu’nun 68. maddesinde sayılan belgelerden (imzası borçlu tarafından ikrar edilmiş bir sözleşme, noter senedi, resmi dairelerin yetkileri dahilinde verdikleri belgeler vb.) biri varsa mümkündür. Bu durumda dava Asliye Ticaret Mahkemesi’nde değil, İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülür.
3. İtirazın iptali davasını kazanmam halinde avukatlık ücretini ve masrafları karşı taraftan alabilir miyim? Evet. İtirazın iptali davasını kazanmanız durumunda, mahkeme yargılama giderlerinin (harç, tebligat, bilirkişi ücreti vb.) ve mahkeme tarafından belirlenen avukatlık vekalet ücretinin davalı borçlu tarafından size ödenmesine hükmeder. Ayrıca, şartları varsa %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına da hak kazanırsınız.