Uzaklaştırma kararı en çok ne kadar süre ile uzatılır?

Uzaklaştırma kararı, özellikle aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddet vakalarında başvurulan etkin bir koruma tedbiridir. Türkiye’de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında, şiddet mağdurlarının veya şiddet riski altında bulunanların korunması amacıyla uygulanır. Bu karar, mağdur ile şiddet uygulayan veya tehdit eden kişinin belirli bir mesafe dâhilinde bulunmasını, iletişim kurmasını ve hatta aynı ortamda olmasını engellemeye yönelik bir hukuki mekanizmadır. Peki, uzaklaştırma kararları hangi sürelerle verilir ve en çok ne kadar uzatılabilir? Bu makalede, uzaklaştırma kararlarının süresi ve uzatma koşulları hakkında genel bilgiler sunulacaktır. Unutmayın ki buradaki bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır; somut bir olay için mutlaka bir avukattan hukuki danışmanlık almanız tavsiye edilir.

Uzaklaştırma Kararının Kapsamı ve Başlangıç Süresi

Uzaklaştırma kararları, korunan kişinin talebi üzerine veya resen mahkeme tarafından verilebilir. Kararın kapsamı, somut olayın koşullarına göre farklılık gösterebilir. Örneğin, şiddet uygulayan veya tehditte bulunan kişi;

Mağdurun evine, iş yerine veya sık sık gittiği mekânlara yaklaşmaktan men edilebilir.
Telefon, sosyal medya veya benzeri iletişim araçlarıyla mağdurla temasa geçmesi yasaklanabilir.
Bazı durumlarda mağdura veya mağdur yakınlarına ait konut ve eşyalarla ilgili tasarruflarda bulunması engellenebilir.
6284 sayılı Kanun uyarınca, uzaklaştırma ve diğer önleyici tedbir kararlarının başlangıçta verilme süresi genellikle dört ila altı ay arasında değişebilir. Bu süre mahkeme tarafından mağdurun ihtiyaçlarına ve olayın ciddiyetine göre belirlenir. Bazı hâllerde, özellikle ağır şiddet tehditi veya ısrarlı takip gibi durumlarda daha uzun süreli başlangıç tedbirleri de gündeme gelebilir.

Kararın verilme süreci de oldukça hızlı işlemektedir. Acil durumlarda, mahkeme kararı olmaksızın kolluk kuvvetleri tarafından geçici koruma tedbirleri uygulanabilir. Ardından, mahkeme bu tedbirleri onaylayabilir, değiştirebilir veya iptal edebilir. Böylece mağdurun güvenliği ön planda tutulmakta ve zaman kaybının önüne geçilmektedir.

Uzaklaştırma Kararı Süresinin Uzatma Koşulları

1. Tehdidin veya Şiddet Riskinin Devam Etmesi
Uzaklaştırma kararının temel amacı, mağdurun can ve mal güvenliğini korumaktır. Eğer kararın süresi dolmasına rağmen tehdit veya şiddet riski devam ediyorsa ya da şiddet eylemi yeniden gündeme gelebilecek durumdaysa, mahkeme kararı uzatabilir. Bu konuda en önemli ölçüt, mağdurun maruz kalabileceği potansiyel tehlikenin ortadan kalkıp kalkmadığıdır.

2. Yeni Vaka ve Delillerin Ortaya Çıkması
Karar süresi içerisinde, şiddet uygulayan veya tehditte bulunan kişinin yeniden rahatsız edici davranışlarda bulunması, iletişim araçlarıyla temasa geçmeye çalışması ya da mağduru korkutmaya yönelik eylemler gerçekleştirmesi de uzatma için gerekçe oluşturabilir. Bu gibi durumlarda mağdurun elinde bulunan delilleri (mesaj kayıtları, tanık beyanları, kamera görüntüleri vb.) mahkemeye veya kolluk kuvvetlerine sunması büyük önem taşır.

3. Mahkeme Kararı ve Hakimin Takdir Yetkisi
Kanunda uzaklaştırma kararının belirli bir üst sınırı bulunmamakla birlikte, uygulamada genelde dört ila altı aylık periyotlar hâlinde değerlendirildiği ve gerekli görüldüğünde her seferinde uzatılabildiği görülür. Hakim, somut olaya dair tüm verileri inceleyerek mağdurun güvenlik ihtiyacının devam edip etmediğine karar verir. Eğer durum ciddiyetini koruyorsa, uzaklaştırma süresi yeniden belirlenerek uzatılabilir.

4. Uygulamadan Kaynaklanan Farklılıklar
Uzaklaştırma kararı, bazı hâllerde geçici niteliktedir; ancak tehdit unsuru ortadan kalkmadıkça kalıcı bir koruma aracına dönüşebilir. Özellikle aile içi şiddet vakalarında kararların daha uzun periyotlarla yenilendiği görülmektedir. Burada önemli olan, mağdurun şiddete karşı korunma ihtiyacının ne kadar sürdüğüdür. Dolayısıyla, uzatma süreleri bir “en üst sınır” yaklaşımından ziyade “ihtiyaç oldukça devam” temeline dayanır.

5. Başvuru ve İtiraz Süreçleri
Uzatma taleplerinde mağdur veya vekili (avukatı) mahkemeye başvuruda bulunarak uzaklaştırma süresinin devamı için gerekçelerini sunar. Karşı taraf da bu talebe karşı görüşlerini beyan edebilir. Mahkeme, mağdurun sunduğu delilleri değerlendirir ve tedbirin devamına veya sonlandırılmasına karar verir. Uzaklaştırma kararının devam etmemesi gerektiğini düşünen taraf ise, itiraz yollarına başvurarak kararın kaldırılmasını talep edebilir.

6. Elektronik Kelepçe ve Diğer Tedbirler
Uzaklaştırma kararlarına ek olarak, şiddet uygulayan kişinin mağdurun yakınına gelmesini önlemek amacıyla elektronik kelepçe gibi teknolojik uygulamalara da başvurulabilir. Bu tedbirler genellikle mahkeme tarafından ek bir koruma önlemi olarak belirlenir. Süre uzatma kararı verilirken, bu tür ek tedbirlerin gerekliliği de tekrar değerlendirilir. Eğer tehdit sürüyorsa, mahkeme elektronik kelepçe uygulamasını daha uzun sürelerle devam ettirebilir.

7. Uzatma Sürelerinde Bir Üst Sınır Var mı?
6284 sayılı Kanun’da, uzaklaştırma kararları için belirlenmiş katı bir üst süre sınırı bulunmamaktadır. Yani, mağdurun korunma ihtiyacı devam ettiği sürece uzatma kararı alınabilir. Uygulamada sıkça rastlanan durum ise dört veya altı aylık periyotların sonunda mağdurun tekrar başvurarak koruma tedbirinin sürmesini talep etmesidir. Mahkeme her defasında durumu değerlendirip bir karar verir. Eğer şiddet riski ortadan kalkmamışsa uzaklaştırma yeniden uzatılabilir. Dolayısıyla, “en çok şu kadar süreyle uzatılır” şeklinde net bir sınırdan bahsetmek mümkün değildir. Kararı uzatıp uzatmama yetkisi, hâkimin değerlendirmesine ve mağdurun devam eden riskine bağlı olarak şekillenir.

Sonuç olarak, uzaklaştırma kararının uzatma süresi şiddet riskinin devam edip etmediğine bağlıdır ve kanun, kararın en fazla şu kadar ay veya yıl uzatılabileceğine dair bir üst sınır koymamıştır. Uygulamada, mağdurun başvurusu ve mahkemenin somut olay incelemesi sonucunda, dört ila altı aylık periyotlar hâlinde veya gerekli görülen durumlarda daha uzun periyotlarla uzaklaştırma tedbiri uzatılabilir. Eğer siz veya bir yakınınız uzaklaştırma kararı kapsamında korunuyorsanız ve tehdit unsurlarının sürdüğünü düşünüyorsanız, mutlaka hukuki danışmanlık alarak mahkemeye veya kolluk kuvvetlerine başvuru yapmayı ihmal etmemeniz önemlidir. Böylece hem uzatma süresinin gerekip gerekmediği tespit edilir hem de ek güvenlik tedbirlerinin uygulanması sağlanabilir.

Bu makalede yer alan bilgiler, genel bilgilendirme amacı taşımaktadır ve hukuki tavsiye niteliği içermemektedir. Her somut olayda farklı hukuki prosedürlerin devreye girebileceğini unutmamalı, ihtiyaç duyduğunuzda mutlaka uzman bir hukukçudan yardım almalısınız.